DOP donatısında kısıtlı mülkiyette emlak vergisi

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinde; kanunlar veya diğer mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa veya araziye ilişkin olarak emlak vergisinin, kısıtlamanın devam ettiği süre zarfında 1/10 oranında uygulanacağı belirtilmiştir.

Bu hükme dayanılarak yürürlüğe konulan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik’in 2’nci maddesinde ise, imar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufu kısıtlanmış sayılacağı; bu hallerde kısıtlı vergilemenin, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren yapılacağı; kısıtlamanın, ilgili arsa veya binanın bulunduğu alan imar programına alınıncaya (imar programının kesinleştiği tarihe) kadar devam edeceği ifade edilmiştir.

Ayrıca, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 10’uncu maddesinde; imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç 3 ay içerisinde bu planları tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarının hazırlanacağı; aynı Kanun’un 13’üncü maddesinde ise imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerlerden imar programına alınanlara ilişkin olarak emlak vergisi ödemesinin durdurulacağı ifade edilmiştir.

İmar planında kamu hizmet donatılarında ya da sosyal hizmet alanlarında kalma suretiyle, kısıtlılık durumunda düşmüş parsellerde; imar programına alınmamış olması durumunda, programa alınıncaya kadar1/10 kısıtlılık oranı uygulanmalıdır.

Danıştay 9. dairesinin en güncel kararı olan;  E.2022/809, K.2024/1570 sayılı kararına istinaden;

Emlak vergisi; kendine özgü kuralları olan tarh ve tahakkuku özel kanununda ayrıntılı olarak düzenlenen ve genel olarak bildirim esasına dayanan bir vergi türü olup, yukarda da detaylı olarak açıklandığı üzere; genel takdir dönemi hariç, takvim yılı başında tarh ve tahakkuk etmekte, verginin vadelerinin birinci taksidi Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksidi Kasım ayı içinde olmak üzere iki eşit taksite bağlanmış olup, kısıtlılık devam ettiği sürece verginin 1/10 oranında tahsil olunacağı, kısıtlamanın kaldırılması halinde, kaldırılma tarihini takibeden bütçe yılından itibaren, tüm vergi değeri üzerinden ödeneceği, kısıtlamanın devam ettiği sürede tecil edilen verginin 9/10’u bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla ahara devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış olanları muaccel hale geleceği belirtilerek, emlak vergisinin ödeme zamanlarının kendi özel Kanununda düzenlendiği görülmektedir.

Diğer yandan, Emlak Vergisi Kanunu “bildirim verme ve süresi” başlıklı 23. maddesi incelendiğinde; anılan Kanunun 33. maddesinde belirtilen vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde emlâk vergisi bildirimi verilmesinin zorunlu olduğunu belirtmiş, parantez içi hükümlede 33. maddede sayılan vergi değerini tadil eden durumlar arasında yer almamakla birlikte geçici ve daimi muafiyet halinde de bildirim verilmesini zorunlu kılmıştır. Kısıtlılık ile muafiyet uygulama açısından birbirine çok benzemektedir. Her ikisinde de vergi tarh ve tahakkuk etmekte, muafiyet halinde hiç vergi tahsil edilmemekte, kısıtlılık halinde ise 1/10 oranında tahsilat yapılmakta, kısıtlılığın yada muafiyetin kalkması halinde ise izleyen yıldan itibaren verginin tam değer üzerinden ödenmesi gerekmektedir. Mükellef tarafından talep edilmeyen muafiyetin yada kısıtlılığın re’sen idarece uygulanacağına dair bir kural ise bulunmamaktadır. Bu nedenle her ne kadar Emlak Vergisi Kanun’unda açık bir düzenleme bulunmamakta ise de kısıtlılık, tıpkı muafiyet ve geçici muafiyet gibi bildirim verilmesi gerekli hallerden biridir. Kısıtlılığın veya muafiyetin sona ermesi halinde, mükellefçe bildirim verilmemesi durumunda ise Emlak Vergisi Kanununun 32. maddesi hükmüne göre verginin idarece tarh edileceği tabidir.

Sonuç olarak, imar planında kamu hizmet donatılarında ya da sosyal hizmet alanlarında kalma suretiyle, kısıtlılık durumunda düşmüş parsellerde; imar programına alınmamış olması durumunda, programa alınıncaya kadar1/10 kısıtlılık oranı uygulanmalıdır. İdarelerin bu vergi kaybının önüne geçmesi için, imar programlarını hazırlamak suretiyle hızlıca imar uygulamalarını yapmaları gerekmektedir.

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir